Basit yargılama usulü Ceza Muhakemesine yeniden kazandırılan bir yoldur. Daha önceki kanuni düzenlemede Hakimin Ceza Kararnamesi olarak yer almakta idi, fakat yeni CMK’da düzenlenmemişti. Şimdi ise alternatif çözüm yollarının sayısını arttırma bilinci geliştikçe bu müessese yeniden hatırlandı. Kanunumuzun 251. Maddesinde yeniden düzenlenmiş ve geliştirilmiş hali ile yer almaktadır. Buradaki kural kısaca şöyledir:
- Cumhuriyet savcısı iddianameyi düzenledikten sonra eğer Asliye Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul ederse düzenlediği tensip zaptı ile duruşma yapmaksızın karar vereceğini belirtiyor.
- Basit yargılama usulünün uygulanacağına dair taraflara yapılan tebligatta 15 gün içinde itirazda bulunabilecekleri ve basit yargılama usulünün uygulanmamasına dair taraflara seçme hakkı sunulmuştur.
- Duruşma olmaksızın ve beyanlar sunulduktan sonra karar aşamasına geçilir ve bu son karar aşamasında 223. maddede yer alan kararlardan herhangi birine hakim tarafından hükmedilir.
Özet olarak bu şekilde düzenlenmiş olmasına karşın dikkat edilmesi gereken çokça husus bulunmaktadır. Burada amaç yargının en kısa sürede en adil kararı vermesidir. Böylece üst sınırı 2 yıl ve daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlar ve Adli para cezası öngörülen suçlar söz konusu olduğunda bu yol geçerli olabilmektedir.
Bütün alternatif çözüm yollarının şartları ayrı ayrı olup yargıdaki aksaklıkları çözmek için getirilmiştir. Basit yargılama usulünde ise sistem şu şekilde ilerlemektedir:
Kanuni şartları taşıyan suçlar için 15 günlük bir süre tanınmakta ve basit yargılama usulünü kabul etmediklerine dair bir beyan sunmadıkları sürece yargılamanın Basit Yargılama Usulü İle yürütüleceği taraflara tebliğ edilmektedir. Bu tebliğnamede duruşma yapılmayacağı da ayrıca belirtilecektir. Kabul edilen iddianamenin taraflara iletilmesinden ve görüşlerinin alınmasından sonra kısa bir sürede ve süratle yargılama sonuçlandırılmış olacaktır. Burada bahsi geçen süre 15 gün olup bu süre zarfında tarafların basit yargılamaya karşı beyan sunmamaları halinde basit yargılamaya başlanacaktır ve neticede 223. Maddedeki kararlardan biri uygulanacaktır. Ceza muhakemesi Kanunun 251. maddesinde söz konusu basit yargılama usulü şu şekilde düzenlenmiştir:
MADDE 251- (1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir. (Ek cümle:8/7/2021-7331/23 md.) 175 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.
(2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
(3) Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223 üncü maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
(4) Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
(5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir.
(6) Mahkemece gerekli görülmesi hâlinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilir.
(7) Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz.
(8) Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.
Yargılama sonunda mahkeme CMK m. 223’te belirtilen kararlardan herhangi birine hükmedebilmektedir. Fakat mahkumiyet kararı verilmesi halinde burada özel bir durum mevcut olmaktadır: Sonuç cezada ¼ oranında indirim yapılmaktadır. Burada duruşma yapılmadığından ve yargılama hızlı yürütüldüğünden dolayı kanun koyucu sanık lehine düzenleme yapmış ve ¼ indirim şartı öngörmüştür. Ayrıca kanunun bütününde yer alan düzenlemeler burada da geçerlidir; örneğin burada da sonuç cezanın seçenek yaptırımlara çevrilebileceğini belirtmek mümkündür.
Asliye ceza mahkemesinin yürüttüğü Basit Yargılama Usulü yargılama sonunda verilen karara itiraz mümkündür. İtiraz edildiği taktirde basit yargılama usulünden doğan ve sanık lehine olan ¼ indirim halinin ortadan kalkacağı sanığa tebliğ edilmektedir. Bu sebeple de itiraz hakkı ve kullanımı fazlası ile önem arz etmektedir. Kanuni olarak itiraz hakkı tebliğden itibaren 7 gün içinde kullanılmalıdır.
Hakim yargılamaya başladıktan sonra davanın duruşmalı görülmesinin yargılamanın ve adaletin tesisi için önem arz ettiğine kanaat getirirse basit yargılamaya son verir ve duruşma günü tayin ederek taraflara tebliğ eder.
Mahkeme yargılamanın konusunun yaş küçüklüğünü, akıl hastalığını, sağır-dilsizliği ilgilendirdiğini veya soruşturması ve kovuşturması izne tabi suçlardan olduğunu tespit ettiğinde basit yargılama usulünü uygulayamaz. Bu dört hal basit yargılamanın istisnası kabul edilmektedir.
Yasa koyucunun basit yargılama usulüne bakışı etkin ve hızlı bir yargılamadır. Sanık için ¼ daha az ceza hakkı doğururken katılan hakkında ise hızlı bir yargılama sağlamaktadır. Eğer sonuç cezadan memnun değillerse itiraz hakkının tanınması sureti ile taraf için böylece kapalı yol kalmamaktadır. İtiraz üzerine hükmü veren mahkeme duruşma açmak zorundadır ve duruşmaya açtıktan sonra yeni bir hüküm vermek mecburiyetindedir daha önce vermiş olduğu 223. maddede yer alan kararlarla bağlı değildir yepyeni bir karar vermek durumundadır.
BİRDEN FAZLA SANIK VARSA VE SANIKLARDAN YALNIZCA BİRİ İTİRAZ ETMİŞSE DURUM NASIL OLUR?
Sanık sayısı birden fazla ise ve bu sanıklardan sadece biri itiraz etmiş ise ve bu itirazda olumlu sonuçlanmış ise diğer sanıklardan itiraz etmeyenler bundan yararlanabilir mi? Kanun koyucu bunu da çözüyor Evet uygulanabilme şartları mevcutsa onlara da uygulanabiliyor yani kişisel sebepler söz konusu değilse itiraz etmeyen sanıklar da duruşmalı yargılamadan yararlanabilecektir. Yargılamada bu hale sirayet usulü denilmektedir. Böylece adil bir sonuca var olmasında yolunu açmış olmak amaçlanmıştır.
BASİT YARGILA HANGİ DURUMLARDA UYGULANIR?
Basit yargılama usulüne başvurabilmek için şartlar şu şekildedir:
- Birinci şart suçun asliye ceza mahkemesinin görev alanına girmesidir.
- İkinci olarak asliye ceza mahkemesinin sanık hakkındaki iddianameyi kabul etmesi gerekmektedir.
- Üçüncüsü suçun Adli para cezasını ve/veya iki yıl ve iki yıldan az hapis cezasına tabi bir suç olması gerekmektedir.
- Kanuni olarak basit yargılama usulüne tabi bir suç tipi olması gerekmektedir.
- Suç konusu kişinin çocuk yani yaş küçüklüğü içinde olmaması, akıl hastası olmaması, sağır-dilsiz olmaması, talep veya izin gibi bir muhakeme şartının aranmaması gerekir.
- Basit yargılama usulüne tabi bir suç, basit yargılama usulüne tabi olmayan bir suç ile birlikte işlenirse bu halde de basit yargılama usulü uygulanmaz.
BASİT YARGILAMA USULÜNÜN BELİRLEYİCİ ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
- Yargılama duruşmasız yürütülür: Bu konuda taktir ilk aşamada mahkemenindir. Taraflar itirazda bulunmaz ise basit yargılama uygulanır demiştik. Yargılamanın ileriki aşamalarında mahkeme duruşmaya gerek görürse hangi aşamada olunursa olunsun duruşma açılabilecektir.
- Savunma ve beyan yazılı alınır: Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece kabul edilen savcılık iddianamesi; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta, basit yargılama usulünün uygulanacağı ve duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususları da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir (CMK m.251/2).
- Mahkeme hükmünü verir, savcı mütalaası alınmaz: Mahkeme karar vermek için dava dosyasının özelliğine göre ilgili kurum ve kuruluşlardan toplanması gereken tüm belgeleri müzekkere yazarak toplar. Sanık, mağdur ve şikayetçiye beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra karar verir. Mahkeme, evrak üzerinden beraat kararı verebileceği gibi mahkumiyet kararı da verebilir.
- Ceza ¼ indirim yapılabilir, seçenek yaptırımlara çevrilebilir: Mahkeme, TCK m.223’te yer alan herhangi bir hükmü evrak üzerinden verebilir. Mahkeme, ceza mahkumiyetine karar verdiği takdirde yargılama konusu suç için kanunda yer alan yaptırıma ve TCK m.61’e göre alt ve üst sınırlar arasında ceza belirlendikten sonra CMK m.223’te belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir (CMK m.251/3). Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir (CMK m.251/3)
BASİT YARGILAMA USULÜ ÜZERİNE VERİLEN KARAR İTİRAZ EDİLİRSE YARGILAMA NASIL YÜRÜR?
Basit yargılama usulü uygulanarak verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir (CMK 252/1).
İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında CMK m.223 uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır (CMK m.252/2).
Mahkeme, itiraz üzerine yeniden hüküm verirken, CMK m.251 gereği basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde CMK m.251/3 gereği yapılan 1/4 oranındaki indirim korunur.(CMK m.252/3).
İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.(CMK m.252/4).- sirayet usulü
İtiraz üzerine duruşma başlatıalarak yeniden hüküm kurulması halinde; bu hükümlere karşı genel hükümlere göre istinaf veya itiraz kanun yollarına başvurulabilir. Zira artık genel yargılama ilkeleri geçerli olacaktır. İtiraz kanun yolu başvuru süresi; asliye ceza mahkemesi tarafından verilen kararın tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gündür. İtiraza konu karar, itiraz hakkına sahip kişinin yokluğunda verileceğinden itiraz süresi de tebliğden itibaren başlar.
İtiraz ve itiraz gerekçesi kararı veren mahkemeye ulaştırılır.(CMK md. 268/1). Çünkü, kararına itiraz edilen hakim veya mahkeme itirazın haklı olduğu kanaatine varırsa, talep doğrultusunda kararını kendiliğinden düzeltebilir (CMK md. 268/2). Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok 3 gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mahkemeye gönderir.
İstinaf başvurusu, hükmün açıklanmasından itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Bu kural sanığın bulunduğu duruşmada hükmün açıklanması halinde geçerlidir. Sanığın hazır olmadığı duruşmada, yani sanığın yokluğunda hükmün açıklanması halinde, 7 günlük istinaf yoluna başvuru süresi hükmün sanığa tebliğinden itibaren başlar (CMK md. 273/2).
BASİT YARGILAMA HANGİ SUÇ TİPLERİNDE UYGULANMAKTADIR?
Basit yargılama usulü, adli para cezası veya üst sınırı 2 yıl veya daha az hapis cezası gerektiren suçlarda uygulanabilir. Basit yargılama usulünün uygulanabileceği suçlar şunlardır:
- Basit kasten yaralama suçu (TCK m.86/2),
- Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi (TCK m.88/1),
- Taksirle yaralama suçu (TCK m.89/1),
- Terk suçu (TCK 97),
- Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi (TCK m.98),
- Tehdit suçu (TCK m.106/1),
- Basit cinsel taciz suçu (TCK m.105/1, çocuğa karşı cinsel taciz suçu hariç),
- Konut dokunulmazlığının ihlali suçu (TCK m.116/1,2,3),
- İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu (TCK m.117/1),
- Hakaret suçu (TCK m.125),
- Kişinin hatırasına hakaret suçu (TCK m.130).
- İbadethane ve mezarlıklara zarar verme suçu (TCK m.153/2),
- Güveni kötüye kullanma suçu (TCK m.155/1),
- Bedelsiz senedi kullanma suçu (TCK m.156),
- Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu (TCK m.160),
- Taksirli iflas suçu (TCK m.162),
- Karşılıksız yararlanma (TCK m.163),
- Bilgi vermeme (TCK m.166),
- Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK m.170/2),
- Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (TCK m.171),
- Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali (TCK m.175),
- İnşaat veya yıkımla ilgili emniyet kurallarına uymama (TCK m.176),
- Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması (TCK m.177),
- İşaret ve engel koymama (TCK m.178),
- Trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma (TCK m.179/2,3),
- Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma (TCK m.180),
- Çevrenin kasten kirletilmesi (TCK m.181),
- Çevrenin taksirle kirletilmesi (TCK m.182),
- Gürültüye neden olma (TCK m.183),
- Zehirli madde imal ve ticareti (TCK m.193),
- Sağlık için tehlikeli madde temini (TCK m.194),
- Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma (TCK m.195),
- Usulsüz ölü gömülmesi (TCK m.196),
- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK m.206),
- Açığa imzanın kötüye kullanılması (TCK m.209),
- Suçu ve suçluyu övme (TCK m.215),
- Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (TCK m.216/2,3),
- Kanunlara uymamaya tahrik (TCK m.217),
- Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma (TCK m.219),
- Hayasızca hareketler (TCK m.225),
- Müstehcenlik suçu (TCK m.226/1),
- Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören (TCK m.230),
- Kötü muamele (TCK m.232),
- Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali (TCK m.233),
- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK m.234),
- Fiyatları etkileme (TCK m. 237),
- Mal veya hizmet satımından kaçınma (TCK m.240),
- Bilişim sistemine girme (TCK m.243/1,2,3),
- Kamu görevlisinin ticareti (TCK m.259),
- Kamu görevinin terki veya yapılmaması (TCK m.260),
- Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf (TCK m.261),
- Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi (TCK m.262),
- Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma (TCK m.264),
- Suç üstlenme (TCK m.270),
- Yalan tanıklık (TCK m.272/1),
- Suçu bildirmeme (TCK m.278),
- Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi (TCK m.279) (Adli görevden doğan suçu bildirmeme),
- Tutuklu, hükümlü veya suç delillerini bildirmeme (TCK m.284),
- Ses veya görüntülerin kayda alınması (TCK m.286),
- Genital muayene (TCK m.287),
- Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs (TCK m.288),
- Muhafaza görevini kötüye kullanma (TCK m.289),
- Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması (TCK m.290),
- Başkası yerine ceza infaz kurumuna veya tutukevine girme (TCK m.291),
- Hükümlü veya tutuklunun kaçması (TCK m.292/1),
- Muhafızın görevini kötüye kullanması (TCK m.295).
Av. Kübra Nur SAKMANLI
CEZA HUKUKU . GAYRİ MENKUL HUKUKU . MEDENİ HUKUK . YABANCILAR HUKUKU . İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU . AİLE HUKUKU . İDARE HUKUKU . TİCARET HUKUKU . KAMU İHALE SÖZLEŞMELERİ HUKUKU . FİKRİ SINAİ MÜLKİYET HUKUKU . İCRA VE İFLAS HUKUKU . MİRAS HUKUKU . BORÇLAR HUKUKU . TAZMİNAT HUKUKU . TÜKETİCİ HUKUKU . SÖZLEŞMELER HUKUKU . SİGORTA VE TAŞIMA HUKUKU