0312 220 21 44 /
·
asahukuk36@gmail.com
·
Pazartesi - Cuma 09:00-17:00
Danışmanlık

HAKARET SUÇLARI VE CEZAİ YAPTIRIMLARI

HAKARET SUÇLARI VE CEZAİ YAPTIRIMLARI

HAKARET SUÇLARI VE CEZAİ YAPTIRIMLARI

 Hakaret Suçu Nedir?

Öncelikle hakaret suçu  ne olduğundan ve hangi hallerde hakaret suçunun söz konusu olabileceği konusunda kısa bir açıklama yapalım.

Anayasamızda onur şeref ve haysiyet dokunulmazlığı koruma altına alınmıştır. Nitekim Ceza Kanunun 125. Maddesinde onur, şeref ve haysiyet dokunulmazlığına saldırıda bulunan kimselerin hakaret suçu işledikleri ve cezai yaptırıma maruz kalacakları düzenlenmiştir.

Bilindiği üzere bir kimseye onur, şeref ve haysiyetini rencide edebilecek sözlü saldırıda bulunmak sureti hakaret suçu işlenebilmektedir. Burada sözlü saldırının sövgü sureti ile yapılması mümkün olduğu gibi kişinin toplumsal kabullere göre küçük düşmesine neden olacak, utanç doğuracak küçültücü ifadelerle yapılması da mümkündür.  Burada esas olan unsur saldırıda bulunan kimsenin ifade özgürlüğünü aşacak şekilde beyanda bulunmuş olmasıdır. Nitekim konu ve kişi bazında değerlendirmeler yapılmakta ve her olay ve hakaret ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Taktir edersiniz ki bir siyasetçinin veya meslek itibari ile toplumun eleştirilerine açık olmakla yükümlü olan bir kimsenin hakaret fiiline uğraması toplumca şöhret sahibi olmayan bir kimsenin hakarete uğramasından daha esnek değerlendirilecektir.

Hakaret suçunun diğer bir işleniş şekli ise bir kimseye onur, şeref ve haysiyet dokunulmazlığını rencide edebilecek olgu isnat etmekle gerçekleştirilmesidir. Hiç kimse mahkemelerce kesinleşmiş hükümlere dayanmaksızın başka bir kimse hakkında suç isnadında bulunamaz. Lekelenmeme hakkı ve masumiyet karinesinin bir yansıması olan bu karine gereği kesinleşmiş bir yargı kararı olmaksızın hiç kimse hakkında “katil”, “hırsız”, “tecavüzcü” , “dolandırıcı”,  “terörist” “rüşvetçi” gibi bu şekilde küçük düşürücü suçlamalarda ve suç isnatlarında bulunulamaz.

Esasında hakaret suçu onur şeref ve haysiyet dokunulmazlığı ile ifade özgürlüğünün arasındaki dengenin aşılması neticesinde ortaya çıkmaktadır. Ceza kanunumuzdaki düzenleme şu şekildedir: Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.(TCK. 125./1)

Cezanın temel hali bu şekilde olmakla birlikte suçun alenen işlenmesi, kamu görevlisine görevinden dolayı işlenmesi ve sair hallerinde cezanın arttırılması söz konusu olabilmektedir. Yazımızın devamında bu konuya değinilecektir. 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasına tabi olan hakaret suçunun temel hali için sanık şayet 1 yıl veya hapis cezası almış olursa cezasının adli para cezasına çevrilmesi söz konusu olabilmektedir.

Hakaret suçu birbirlerine karşı iletişim yolu olarak şaka ile küfürleşen kimseler arasında söz konusu olmayacaktır. Nitekim alıntılama yolu ile de gerçekleşmesi söz konusu olmaz. Bunun yanında bir kimseye karşı bedduada bulunma hakaret suçuna girmemekte, kötü temenniler hakaret suçuna vücut vermemektedir. Kanunun öyle halleri vardır ki kişinin yaralandığı esnada küfür ettiği hallerde hakaret suçunun oluşmayacağına imkan veren düzenlemeleri mevcuttur.

Kaba söz ve nezaket dışı sözler örneğin “terbiyesiz, defol gir buradan , kişiliksiz, anca gidersin” gibi ifadeler Yargıtay içtihatlarına göre hakaret suçunu oluşturmamaktadır.

Kullanılan ifade çok açık bir hakaret ifadesi olsa da açıkça katılanın (suçtan zarar gören kimsenin ) kastedildiği anlaşılmayan sözler de hakaret suçuna vücut vermemektedir.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi hakaret suçunun kişi ve olay bazında özel olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Hakaret suçu re’sen mi soruşturulur?

Hayır. Hakaret suçu şikayete tabi bir suçtur. Yargının kim kime hakaret etti ise araştırıp hemen işlem başlatma gibi bir prensibi yoktur. Hakaret fiili neticesinde zarar gören kişi/ hakarete maruz kalan kişinin ilgili savcılığa ŞİKAYETte bulunması sureti ile yargılama faaliyet başlatılmış olur. Şikayetçinin hukuk dilindeki adı MÜŞTEKİ’dir. Müştekinin şikayette bulunması ile savcılık tarafından soruşturma faaliyetleri başlatılır ve yeterli şüphe oluşması ile iddianame ve uzlaştırma işlemleri başlatılmış olur. Bilindiği üzere hakaret uzlaşmaya tabi bir suçtur. Uzlaştırma hakkındaki daha önceki makalemizi buraya ekliyoruz.(  https://asahukuk.com/uzlastirma-nedir/ )

Ve fakat kamu görevlisine şikayet edilmesinin re’sen soruşturulduğunu özellikle belirtmiş olalım. Burada müştekinin bizzat şikayetçi olması gerekmeksizin kamu adına yargılamaya başlanılır. Ve yine kamu görevlisine şikayetin uzlaştırmaya tabi olmadığını belirtelim.

Hakarette uzlaşma sağlanamadığı durumda hakaret fiilinden dolayı hazırlanmış olan iddianame mahkemeye sunulur ve mahkeme de (Burada görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.) iddianameyi kabul ederse yargılamaya başlanır. İşte daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz basit yargılama usulü eğer hakaret temel halde kalmış ise burada söz konusu olur.  (https://asahukuk.com/basit-yargilama-usulu-nedir/ )

Hakaret suçunun ağırlaştırıcı halleri nelerdir?

TCK 125. Maddede konuya ilişkin düzenleme şu şekildedir:

Hakaret suçunun;

  1. a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
  2. b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
  3. c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

Kanun metninden yola çıkarak aşağıdaki hallerde hakaret suçunun cezası ağırlaşacaktır:

  1. Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret edildiğinde,
  2. Bir kişiye dini inancından, siyasi görüşünden, felsefi düşüncelerinden dolayı hakaret edildiğinde ,
  3. Kişiye mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı hakaret edildiğinde ,
  4. Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
  5. İfade hürriyetine uygun beyanları ve düşünce ve kanaat hürriyeti bazında değerlendirilecek açıklamalarından dolayı kişiye hakaret edildiğinde,
  6. ALENEN, herkese açık bir ortamda veya haberdar olabileceği bir şekilde hakaret edildiğinde.

Her olay ayrı ayrı değerlendirilmekle birlikte TV, Radyo ve sair yayın kuruluşları, sosyal medya üzerinden veya Whatsapp grupları, durumları yolu ile yapılan hakaretlerin aleni sayıldığını ve sanık hakkında verilecek cezanın 1/6 oranında arttırılacağı söylemekte fayda vardır.

Hakaret suçunun cezasını hafifleten haller nelerdir?

Hakaret suçuna vücut veren kimse ile hakarete maruz kalan kimse arasındaki ilişkiye göre ve olaya göre değerlendirilmekle birlikte hakaret eden ve maruz kalan kişi birbirlerine karşılıklı hakaret ediyorlarsa veya hakarette bulunan kimse haksız bir fiile tepki olarak hakarette bulunuyorsa örneğin bir hırsızlığa karşı veya cinsel bir tacize karşı tepki olarak hakarette bulunuyorsa hiç ceza almaması da söz konusu olabilmektedir.

 Hakaret suçunda zamanaşımı süresi nedir?

Hakaret suçunun temel hali belirttiğimiz gibi şikayete tabi suçlardandır.  Suçtan mağdur olan kimse hakaret edeni ve hakareti öğrendiği tarihten itibaren  6 ay içerisinde şikayet hakkını kullanmak zorundadır. Aksi takdirde şikayet hakkını kaybeder. Şikayet hakkı, dava zamanaşımı süresi dahilinde kullanılmak zorundadır.

Belirttiğimiz gibi Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu (TCK m.125/3) şikayete tabi değildir. Bu nedenle hakaret suçunun bu şekli için herhangi bir şikayet süresi sınırlaması yoktur. Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçun işlenmesi halinde cumhuriyet savcılığı resen soruşturma açmakla yükümlüdür.

Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu hariç, tüm hakaret suçları (TCK md.125/1-2-3), taraflar arasında uzlaştırma prosedürü uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.

Hakaret suçları nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından ve suçun işlendiği yer mahkemesince yürütülecektir. Suçun işlendiği yer ile ilgili TCK düzenlemeleri dikkate alınmakla birlikte özellikle sosyal medya, basın yayım yolu ile  gerçekleşen hakaret suçlarında müştekinin/ katılanın suçun işlendiğini öğrendiği yer mahkemesi yetkilidir diye belirtmekte fayda vardır.

Hemen belirtelim ki, kamu görevlisine ve cumhurbaşkanına hakaret suçu, şikayete tabi suçlardan değildir bu sebeple uzlaştırma kapsamında değildir.

Hakaret suçundan ceza almış olmak memuriyete engel oluşturur mu?

Bilindiği üzere, Devlet Memurları Kanunu’nun memuriyete atanma koşullarını düzenleyen 48/A-5 maddesinde memur olabilmek için;

Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile;

  • Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da
  • Affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak, gerekir.

Bu hükümler dikkate alınarak bir kişi hakkında;

  • Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezası verilmiş ise ve
  • İdarece   “yüz kızartıcı suçlar” olarak tanımlanan suçlardan birinden kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı verilmiş ise,

Hakkında hüküm kurulan kişi memur olamaz.

Halen memur ise 657 sayılı Kanunun 98.maddesine göre görevine son verilir.

 HAKARET SUÇUNA İLİŞKİN BAZI YARGITAY KARARLARI

  1. HAKARET SUÇUNUN TEMADİ EDEN SUÇ OLDUĞU ÖZEL DURUMLAR:

 

T.C.

YARGITAY

4.Ceza Dairesi

Esas No: 2009/175

Karar No: 2009/13882

Karar Tarihi: 13.07.2009

 

HAKARET SUÇU – SANIGIN KİTABINDA KATILANA HAKARET ETTİGİ İDDİASI – ATILI SUÇUN MÜTEMADİ SUÇ OLMASI – SUÇ TARİHİNİN SON BASKININ YAPILDIGI YIL OLDUGUNUN GÖZETİLEREK YARGILAMAYA DEVAMLA HÜKÜM KURULMASI GEREĞİ

ÖZET: Sanıgın kitabında katılana hakaret ettigi iddiasıyla hakkında açılan kamu davasında, atılı suçun mütemadi suç olması karsısında, suç tarihinin son baskının yapıldıgı yıl oldugunun gözetilerek yargılamaya devamla hüküm kurulması gerekir.

(5237 S. K. m. 125)

Dava: Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, basvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüsüldü:

Karar: Temyiz isteginin reddi nedenleri bulunmadıgından isin esasına geçildi:

Vicdani kanının olustugu durusma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içerigine göre yapılan incelemede baskaca nedenler yerinde görülmemistir.

Ancak; sanık S… Y…’ın Binbası C… E…’in Itirafları adlı kitabının Agustos 2005 tarihli 29. baskısının41. sayfasında katılana hakaret ettigi iddiasıyla hakkında açılan kamu davasında, atılı suçun mütemadi suç olması karsısında, suç tarihinin son baskının yapıldıgı Agustos 2005 yılı oldugu gözetilerek yargılamaya devamla hüküm kurulması gerekirken, ilk baskı tarihi suç tarihi kabul edilerek davanın zamanasımına ugradıgı biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle düsme kararı verilmesi,

Sonuç: Yasaya aykırı ve katılan N… C… vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldügünden

teblignamedeki onama düsüncesinin reddiyle hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesiasamadan baslayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13.07.2009 tarihinde oybirligi ile karar verildi.

 

  1. ŞARLATAN, HAYSİYETSİZ İFADELERİNE İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

T.C.

YARGITAY

18.Ceza Dairesi

Esas No: 2015/27980

Karar No: 2016/14289

Karar Tarihi: 28.06.2016

YARGITAY KARARI

Yargıtay Kararı

MAHKEMESI :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ: Hakaret

HÜKÜM: Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, basvurunun süresi ve kararın niteligi ile suçtarihine göre 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin, 31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayınyoluyla ya da sair düsünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle islenen suçlar bakımından

uygulanabilmesi karsısında, hakaret suçunun 16/02/2013 tarihinde islenmis olması nedeniyle

teblignamedeki bozma gerekçesine istirak edilmeyerek dosya görüsüldü: Temyiz isteginin reddi nedenleri bulunmadıgından isin esasına geçildi.

Vicdani kanının olustugu durusma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içerigine göreyapılan incelemede baskaca nedenler yerinde görülmemistir.

Ancak;Gazeteci olan sanıgın, gazetedeki yazısında katılan hakkında ”sarlatan” ifadesini kullandıgının sabit olması karsısında, söylenen sözlerin katılanın onur, seref ve saygınlıgına yönelik olgu isnadı niteliginde oldugu ve hakaret suçunu olusturdugu gözetilmeden, “ katılanın Türkiye’nin tanınan doktorlarından olup toplumun gözü önünde olması nedeniyle yaptıgı eylem ve açıklamaları hakkında agır dahi olsa elestirilere katlanmak zorunlulugunun bulundugu, sarlatan kelimesinin hakaret olarak kullanılmadıgı ve agır elestiri oldugu” biçimindeki yerinde olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan … vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldügünden, teblignamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi asamadan baslayarak

sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/06/2016 tarihinde oy birligiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

18.Ceza Dairesi

Esas No: 2015/7818

Karar No: 2015/3137

Karar Tarihi: 23.06.2015

YARGITAY KARARI

Yargıtay Kararı

MAHKEMESI :Sulh Ceza Mahkemesi

SUÇ: Hakaret

HÜKÜM: Düsme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, basvurunun süresi ve kararın niteligi ile suç tarihine göre dosya görüsüldü: Temyiz isteginin reddi nedenleri bulunmadıgından isin esasına geçildi. Vicdani kanının olustugu durusma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içerigine göre yapılan incelemede baskaca nedenler yerinde görülmemistir.

Ancak : Sanıgın, …Egitim ve Arastırma Hastenesinde doktor olarak görev yapan magdurlara “haysiyetsiz, terbiyesiz ” diyerek hakaret ettiginin iddia edildigi olayda, eylemin TCK’nın 125/3-a maddesindeki kamu görevlisine karsı görevinden dolayı hakaret suçunu olusturdugu, bu suçun kovuşturulmasının sikayet kosuluna baglı olmadıgı gözetilmeden, sikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düsmesine karar verilmesi,

Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile teblignamedeki düsünce yerinde görüldügünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi asamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/06/2015 tarihinde oy birligiyle karar verildi.

3.MATUFİYETE İLİŞKİN YARGITAY GÖRÜŞÜ:

YARGITAY

18.Ceza Dairesi

Esas No: 2016/12944

Karar No: 2018/5756

Karar Tarihi: 18.04.2018

YARGITAY KARARI

YARGITAY KARARI

MAHKEMESI :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ: Hakaret

HÜKÜM: Beraat

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, basvurunun süresi, kararın niteligi ve suç tarihine göre dosya görüsüldü: Temyiz isteginin reddi nedenleri bulunmadıgından isin esasına geçildi. Vicdani kanının olustugu durusma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içerigine göre yapılan incelemede;

Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildigi üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki deger, kisilerin seref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diger fertler nezdindeki saygınlıgı olup, bu suçun olusabilmesi için, davranısın kisiyi küçük düsürmeye matuf olarak gerçeklestirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövme seklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçeklestirilen eylem, bireyin onur, seref ve saygınlıgını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu olusacaktır. Bu açıklamalar ısıgında somut olay degerlendirildiginde, sanıgın twitter isimli sosyal paylaşım sitesinden paylastıgı tweet ve retweetlerdeki ifadelerle, suçun islendigi tarihler, paylaşımlarda kullanılan ifade ve resimlerden yola çıkılarak açıkça katılanı kastettiginin anlasılması ve bu paylasımların küçük düsürücü, onur, seref ve saygınlıg rencide edici boyutta olması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının olustugu gözetilmeden beraat kararı verilmesi,

Kanuna aykırı ve katılan … vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde

görüldügünden, teblignameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi  asamadan baslayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.04.2018 tarihinde oy birligi ile karar verildi.

 

  1. YARGITAYIN HAKARETE İLİŞKİN GENEL DEĞERLENDİRMESİ:

 

Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2016/4300E., 2017/3529K. Sayılı ve 23.03.2017 tarihli kararında hakaret ” bir kişiye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle onur, ŞEREF ve saygınlığa saldırmasıdır.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı kararda “Ne var ki; iftira, küfür, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar, müstehcen içerikli söz, yazı, resim ve açıklamalar, savaş kışkırtıcılığı, hukuk düzeni cebir yoluyla değiştirmeye yönelen nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve şiddet yaratmaya yönelik bulunan ifadeler ise düşünce özgürlüğü bağlamında hukuki koruma görmemekte, suç sayılmak suretiyle ceza yaptırımlarına bağlanmaktadır.” denilerek kişilerin onur, şeref ve saygınlığı hukuki koruma altına almıştır.

T.C. YARGITAY 2. Ceza Dairesi Esas No: 2011/25938 Karar No: 2013/4876 Karar Tarihi: 11.03.2013 “Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, görevli polis memurları yakınanlara söylediği tanık M. A. gerek soruşturma, gerekse kovuşturma aşamalarındaki beyanlarıyla da doğrulanmış olan, “siz satılmış insanlarsınız, sizin maaşınız kadar benim günlük çerez param var, aramayı öğrenmemişsiniz, satılmış insanlar, ben sizi satın almayı bilirim” biçimindeki ifadelerin, yakınanların onur, şeref ve saygınlıklarını rencide edici nitelikte olduğu gözetilmeden, sanığın üzerine atılı eylemin hukuki nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek, sanık hakkında yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer ve üst Cumhuriyet savcılarının temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 11/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C. YARGITAY 5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/5411 Karar No: 2014/10081 Karar Tarihi: 23.10.2014  karşı oy:  ” ……Somut olayda; sanığın, iki kişi ile birlikte Cumhurbaşkanın da olduğu ve üzerinde, “…SATILMIS HAINLER…PARAYA PULA TAPAN KA…LAR…MENFAATCI LES KARGALARI…LIDERIMIZ MUHSIN YAZICIOĞLU NUN KATILI ASIL SIZLERSINIZ SIZLER…SEREFSIZLER…” şeklinde hakaret içeren sözler yazılı fotoğrafı, kendisine ait facebook hesabı üzerinden 3 Ocak 2015 tarihinde paylaştığı anlaşılmıştır. Sanık, aynı partide siyaset yaptığı insanların parti değiştirdiklerini, bundan dolayı parti değiştiren insanları kastederek dava konusu yazıları yazdığını, kastının Cumhurbaşkanı olmadığını savunmuştur. Oysa, hakaret içeren söz konusu paylaşımda eleştirilen durum ile anlatım biçimi arasında sanığın savunmasında belirttiği gibi düşünsel bir bağ bulunmamaktadır. Keza, isim açıkça belirtilmemişse de, sanığın yaptığı paylaşımdaki Cumhurbaşkanının da olduğu fotoğrafta üç kişinin bulunması ve sözlerin çoğul ekleri kullanılarak yazılması ile özellikle 4 Ekim 2014 ve 26 Kasım 2014 tarihliler başta olmak üzere diğer paylaşımları birlikte değerlendirildiğinde hakaret içeren dava konusu paylaşımının doğrudan Cumhurbaşkanına yönelik olduğu hiçbir tereddüt doğurmayacak şekilde açıktır……”

T.C. YARGITAY 18. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2477 Karar No: 2019/6060 Karar Tarihi: 28.03.2019 “…Sanığın dosya tanığı Cemal isimli şahsı darp ettiği anonsu üzerine olay yerine intikal ederek sanığı etkisiz hale getiren özel güvenlik görevlilerine hitaben sarf ettiği “sizler satılmış insanlarsınız, sizler şerefsizsiniz, siz kahpesiniz, bu üniformayı boşuna giyiyorsunuz bu üniformaya saygı duyulmaz” şeklindeki hakaret eyleminde, dosya kapsamında aksi yönde bir beyan da bulunmamasına rağmen, sanık hakkında haksız tahrike ilişkin hükümlerin uygulanmasına karar verilmesi,…”

Av. Kübra Nur SAKMANLI

CEZA HUKUKU

İlgili Yazılar

Cevap Bırakın

Son Yazılar

MİRASIN REDDİ VE MİRASTAN ISKAT
MİRASIN REDDİ VE MİRASTAN ISKAT
Nisan 19, 2022
Zilyetlik Nedir?
ZİLYETLİK NEDİR?
Mart 30, 2022
CEZA YARGILAMASINDA DAVA DÜŞMESİ
Mart 28, 2022

En Yeni Yazılar

Hukuka Dair  Her Türlü İçeriği Bulabileceğiniz Bloğumuza Hoş Geldiniz En Yeni İçerikler İçin Takipte Kalın!